Sevgili dostum Tolga Akpınar “Aşkullah” kitabı ile kısa sürede gönüllerde iz bıraktı. Ne mutlu ona. Kitaptan çok beğendiğim bazı bölümleri paylaşmak istiyorum burada. Rabbim hepimizin elinden tutsun…
Ey yaramızı ayıplayan!
Bil ki ayıpladığın yarayı “ayıp edenler” açmıştır!
Kimine minnet edilir, kimine tahammül..
Kiminin özünden gelir, kiminin yüzünden olur.
Hayatınıza giren insanlar tesadüf değil imtihandır.
Hayaller yıkılır…
Umudun varsa kaldırırsın…
Başkalarının başına gelmiş bir belanın kendi başlarına gelmeyeceğini düşünmeleri, o beladan daha büyük bir beladır.
Çay içmekten maksat
Bir dem’de muhabbet etmektir
Dost ile muhabbet edip
Gönlünü demlemektir
Yârla karışık yağan yağmurdur Aşk!
Kimseyi küçümsemeyin..
Vakti gelince en yüksekte duranı da bir çukura gömüyorlar.
Ne kadar yaşarsan yaşa, yaşın hayattan aldığın ders kadardır.
Kaç gülüş eskitip,
kaç gözyaşı kurutmuşum..
Elim ayağıma dolaşmış,
kırık kalbimin ucuyla, kesip çözmüşüm..
Kimine minnet edilir, kimine tahammül .Kiminin özünden gelir, kiminin yüzünden olur.
Sevgi, bir kırgınlığın gölgesinde üşüyen samimiyettir bazen..
Gönlümüze düşen sevgi, vicdanımıza düşen merhamet, üzerimize düşen insanlıktır.
Uğradığınız haksızlığın hesabını soramadığınızda üzülmeyin!
Bazı hesapları sorma kuvvet ve kudreti yalnızca Allah’a aittir.
Yol, kalbinden geçendir Kalbin doğruysa yol da doğrudur.
İnsan, Mevlâsından ayrı durur üzülmez de,
Leylâ bir adım öte gitse, mateme bürünür.
Sana değer versem mana yüklesem, taşıyabilir misin?
Güzel bir cümle okursun, acına merhem olur!
Bilmezsin ki bir merhem kaç acıdan yapılır.
İnsanlar birer harf gibidir.
Güzel insanlar bir araya geldiklerinde güzel bir cümle kurulur.
Seni sevmek
Rüzgarın karşısına geçip
Soluğunla rüzgara “dur” demektir.
Rüzgar değip tenin üşümesin diye
Nefesinle rüzgara direnmektir!
Tut ki, sevgi Aşk olsun ..
Her gidiş katliam!
Her gönül mezarlık!
Tertemiz aşkları gömüyorlar..
Yıkayıp bir ölüyü gömer gibi.
Bir yaran olmamışsa, bir yarayı saramazsın!
İnsanlık da nasip kısmettir.
Her kalbe hüzün, her göze yaş nasip olmaz..
İnsan erişemediği hayaline “umut”,
yıkılan hayaline “unut” dermiş..
Verdiği umudu geri alan, aldığı ahı geri veremez.
Bir yerlere varmak için önce kendine uğramalı insan.
İnsanın gideceği bütün yollar kendinden geçer..
Hüzün besliyorum bu aralar..
Büyüyünce mutluluk olacak..
Umrunda olmadığım, ömrümde değildir.
Allah müsaade ettiği şeyin hesabını da sorar…
İnsan çaresiz değildir, duasızdır.
Gönül yarası tüm yaralardan başkadır..
Gönül Yere düşünce yaralanmaz..
Yâr gönülden düştüğünde yaralanır..
Ayna türlü türlüdür.
Yüzünü görmek istersen cam’a,
Özünü görmek istersen can’a bak!
Allah kuluna dert vermez..
Ders verir, imtihan eder..
Tepelere yılan dahi çıkar!
Sen hiç kuyuda Sultan olmak nedir,bilir misin?
Çukur olma! Kuyu ol.. İçinde Sultan Yusuf yaşasın..
Bir sevdaya düşeceksin
O sevda kuyu olacak sana
Sen kuyuda Yusuf olacaksın
Sabredeceksin
Sonra sevdaya Sultan olacaksın
Yanmak var yanmak var,
Odun yanınca kül olur, adam yanınca kul olur.
Kaleme bile sırrını verme!
Gider kağıda yazar..
Adem bir demde gizlidir
Damardaki kanda gizlidir
Mücevheri tende arama
Hakk’ın nefesi canda gizlidir.
Geçmez sanma
Zaman kısa
Dün geçti
Gün de geçer
Görsen toprağın altını
Ay da geçer, yıl da geçer
Bir nefestir can da geçer
Az ağlıyoruz.. Dünya bu yüzden çok kirli..
Kabiller tetikte,
Habiller kurban!
Şimdi,
bütün rüzgarlar cenaze selâsı..
İnsanlık ölmüş.. Yıkayanı yok.
Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı..
Ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere…
İçimden gidenler oldu.. gidiyorlar..
kah bir düğün halayı,
kah bir cenaze alayı..
Güle güle, öle öle gidiyorlar..
Şiiri herkes yazar!
Sen hiç şiir sildin mi?
Ayıp, “ayıp” diyenindir.
Vebalin yarısı kınayanındır.
Birazdan ölürüm belki.
Her bakışımı veda say!
Sözün yetmiyorsa bırak Allah konuşsun.
Gücün yetmiyorsa bırak Allah’ından bulsun!
Kırgınlığımdan ne sızdıysa
Onlarla şiir yazdım.
Geriye az bir cümle kaldı
Onunla da ağladım. Ağladım…
Sizin için duâ etmiş insanları kaybetmeyin…
Giderken gönülden bir hediye: Al âhımı, hatıram olsun.
Hepimiz yağmur damlasıydık çamur olmadan evvel.
İlla şiir mi yazayım. Yoruldum, üzüldüm, kırıldım işte.
Bir unutmanın içine kaç acı, kaç kırgınlık, kaç dost, kaç düşman sakladım.. Hepsinin adını “Geçmiş” koydum.
Zaman diye bir şey yok! Bir nefesi soluklara bölmüşler!
Mayasında sevgi olmayan gönül sevildikçe kibirlenir.
Gönül yangın yeridir.. Dil, duman duman feryat tüter. Öyle bir yangın ki, Allah aşkına! Bir çift gözün yaşıyla nasıl söner?
Hatıralar sarmaz bazılarını, Dört bir yanı çukurdur, uçurumdur çünkü.
Tüm tatminsizliğimiz, içimizdeki boşluğu Allah ile doldurmadığımızdandır… Ten bilmez ama can Allah’ı özler.
Bize biz lazım, bizlik lazım. Sen ben, onların olsun…
Bazen de gözümüzden akıtamadığımızı yutkunuruz….
Uyuyunca geçen tek şey zamandır.
Vefası olmayanın cefası çekilmez.
Daha iyisi yoktur. Alın yazısı vardır.
Canım diyecek kadar masum değildi insanlar…
Gidişler belki yatsı ezanıdır Ama umutlar da bir cuma salasıdır.
Edep güçtür güç edeptir. Edepsiz olmayın edep siz olun!
*
Kaynak: Aşkullah / Tolga Akpınar
Kitapyurdu: http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=698114&sa=177295558
Üstadım ellerinize sağlık.Böyle güzel bir blog yazarının yazılarını okumaktan ve kendime ilke edinmekten mutluluk duyarım.Sağlıcakla kalın.
Eyvallah güzel dostum, selam ve muhabbetle.
Cok guzel bi gonulle yazilmis alla razi olsun.
E kitabi var mi