yedi sekiz yıl önce,
amerikaya gelen biriyle tanıştım,
ilk ondan duydum,
önemli olanın yanıttan önce sorular olduğunu,
oysa biz o kadar çok cevaplara çakılıp kalmışız ki,
ne soru sorabiliyor,
ne de sorular üzerinde kafa yorabiliyoruz,
aynen bende senin gibi,
soruları olmayan bir insanın,
kesinlikle,
kör,
topal,
bir hayat içre olduğuna inanıyorum.
ama naparsın ki dostum,
bize soru sormayı değil,
itaati,
salt itaatı,
yani sorgusuz -sualsiz kul olmayı,
öğrettiler,
onlar , evet onlar bizim anamızı bellerken,
biz de bu kahrolası durumu yani soru sormamayı belledik.
ah be dostum, işte gör bak,
aşklarımızın bile hikayeleri hep ayrılık, hüzün üzredir.
hatırla ki,
leyla ölür,
mecnun ölür,
kerem ölür,
aslı ölür,
ferhat ölür,
şiirin ölür,
ölür de ölür,
ulan anasını sattığımın bu görklü dünyasında,
bu aşk denen ihtişamı,
bu aşk denen yüce duyguyu,
böyle öle öle,
her kim, nasıl yaşayacak ki?
ah be hocam,
haklısın galiba demiyorum,
taa sapına kadar haklısın diyorum.
Ve aynen senin de dediğin gibi,
devasa bir zihin yenilenmesi gerek.
ve en son derim ki,
bu mutlaka olacak,
sen yazdıkça,
biz okuttukça bunlar mutlaka olacak,
devam diyorum, devam,
çatlasak da, yerlere kapaklanıp düşsekte,
inadına koşmaya devam diyorum.
tıpkı, bir namluda yan yana kurşunlar gibi,
bir bahçede omuzomuza, birbirlerini hiç kıskanmayan çiçekler gibi,
ya da bir dalda iki kiraz gibi,
yazdıklarını, söylediklerini, konuştuklarını,
bir büyük dikkatle,
ve de rikkatle,
izliyor, takip ediyorum,
iyiki , bu dünyada, böyle yazıp paylaştığım bir insan var diyorum,
onunla aynı bahçede, aynı namluda, aynı ağaçta,
aynı havayı soluduğum bir çiçek, bir kurşun, bir ağaç olmak,
benim için bir şeref, bir yüceliktir.
yine yaz,
bu gök kubbe altında hep yaz.
Sana selam, sana aşk ve muhabbet..
Adem Özbay 2012
Bir önceki yazımız olan Bir Gün Yolunu Kaybettiğinde! başlıklı makalemizde adem özbay şiir, değişik şiirler ve genç şairlerden hakkında bilgiler verilmektedir.
Bir cevap yazın