Sevgili dost Selçuk Alkan’ın yazılarını okumak keyiftir. Ve mutlaka güzel bir tat bırakır dimağınızda. O yüzden sık sık www.selcukalkan.com adresini ziyaret edin, yazılarını okumayı ihmal etmeyin derim. İşte son yazılarından birini sizlerle paylaşıyorum.

Kendimizle İletişim

Yaşamımızın kaliteli olması, iyi bir iletişimci olmamıza bağlıdır. İç iletişimimiz, kendimizle olan iletişimimizdir. İç iletişimimizde, kendimize ne kadar olumlu, güçlü ve destekleyici sinyaller gönderebilirsek o derece başarıya hazır hale geleceğiz demektir. Dış iletişimde ise insanlarla, çevreyle, doğayla iyi bir koordinasyon sağlayarak onların da başarımızdaki katkısını artırabiliriz.

Başarıya giden ilk ve en önemli yol kendimiz ile yapmış olduğumuz iletişimdir. Gün içerisinde neler neler konuşuruz kendimizle… Aklımızdan neler geçer, neleri nasıl yorumlarız değil mi? Kendimiz ile iletişim halindeyken hakkımızda ne söylüyorsak, kendimizi nasıl görüyorsak öyle bir hayat yaşarız.

İşten ya da okuldan yorgun argın eve döndüğünüzde :” Çok yorgunum.”, diyerek kendinizi kanepeye attığınız oldu mu? Vücudunuz o gün gerçekten yorulmuş olabilir. Ama siz güçlü bir iç temsille, yorgun olduğunuzu belirten sinyalleri sürekli olarak beyninize gönderiyorsunuz. Beyninize sürekli gönderilen “Yorgunum” sinyalleri, eylemlerinize de yorgun bir akış kazandıracaktır.  ”Ama ben gerçekten yoruluyorum” , diyorsanız, şöyle bir soru sormak isterim:  “Hiç, çok yorgun ya da çok üzgün, hayattan bezmiş bir vaziyetteyken, gelen bir telefon,  çalan bir kapı, arayan bir dost, sunulan bir hediye ya da uzun süredir beklenen olumlu bir haber karşısında tüm yorgunluk ya da çöküntünüzün gittiği, birdenbire yeniden doğmuşçasına güçlü, kuvvetli ve enerjik olduğunuz bir gün yaşadınız mı? Yorgunluğunuz nereye gitmişti?

Aslında tüm davranış ve düşüncelerimizin kaynağı, iç iletişimin bir türüdür. Mutluluklarımız, sevgimiz, sevincimiz, öfkemiz, kendimizle olan iletişimlerimizin bir sonucudur. Bizim bir olay karşısında hissettiklerimiz, yaşantımızdaki olayların sonucu olmaktan öte, bizim o olayları nasıl açıklayabildiğimizle ilgilidir. Başarılı ya da başarısız kimselerin hayat hikâyeleri, olaylar karşısında nasıl yorum yaptıkları ve neler yaptıklarına göre şekillenmektedir. Bu durum NLP’ de : “Harita, bölgenin kendisi değildir” varsayımıyla ele alınır. Canımız sıkılıyorsa, bu durum yine bizim iç iletişimimizden kaynaklanmaktadır. O gün, nedenini bilmediğiniz bir şekilde enerjik ve mutlu iseniz, yine iç iletişiminizle ilgili bir durumdasınız demektir. İnsan nasıl düşünüyorsa öyle yaşamaktadır.

Kendimizle iletişim, kendi iç sesimizi çözmek ve onunla aynı dili konuşabilmektir. Kendimiz ile etkili bir iletişim kurabildiğimizde kendi gerçeklerimizle, beklenti ve amaçlarımızla dengeli ilişkiler kurup, yeteneklerimizi de geliştirerek imkânlarımızı daha verimli kullanabiliriz. İçerisinde bulunduğumuz hal ile olmak istediğimiz hal arasında realist bir değerlendirme yaparak, imkânsızlıklar deryasında boğulmayız.

Beynimiz, en çok söylediğimiz şeye inanır. Beynimiz, kendimiz hakkında ne söylersek, onu yerine getirmek için harekete geçecektir. Coşkulu, sevecen olmak, sevmek, başarmak ve hedefe ulaşmak istiyorsak zihnimizde bu duyguları oluşturacak görüntüleri canlandıralım… Kendimizle olan iç iletişimimizin içeriğini ve tonunu olumluya doğru bir balans ayarından geçirelim.”Yaparım” diyelim, “ Güçlüyüm” diyelim , “Başaracağım” diyelim… Başarılı, mutlu ve coşkulu bir yaşam için bu durumu tetikleyecek tarzda zihinsel ve fiziksel faaliyetlerimizi değiştirelim. Güzel düşünen güzel bakar; güzel bakan güzel görür; güzel gören güzel yaşar; unutmayalım…

Başarıya ulaşmış olan herkes kendisiyle olan iletişimi mutlaka en iyi şekilde kullanmıştır. Başarıya ulaşmak istiyorsak kendimizle olumlu bir iç iletişim kurmaya çalışalım. Kendimizi dinleyelim, yüreğimizin derinliklerine uzanarak yüreğimizdeki gerçek Ben’e ulaşalım ve onun ta derinlerden gelen sessiz fısıltılarını dinleyelim. Çünkü onlar bize en çok yardımcı olacak seçenekleri anlatıyorlar…

                 “Kim olursanız olun, kendinize gitmeyi ihmal etmeyin.”

***

Selçuk Alkan / www.selcukalkan.com / salkan@gencgelisim.com

Bir önceki yazımız olan Siz de 'ben' diyenlerden misiniz? başlıklı makalemizde ben demek, bencil insanlar nasıl anlaşılır ve bencil olmak hakkında bilgiler verilmektedir.